Çalıştığım şirkete yaptığım excel programlarının lisanslarını nasıl alabilirim?

[myhamuda]

Arkadaşlar merhaba,
Yaklaşık 14 yıldır bir şirkette çalışıyorum, bu süre zarfında şirkette kullanılan tüm excel programları bana aittir yaptığım programlarla büyük ölçüde zamandan kazanılmış işleri hatasız yapma vs. gibi çok faydalı programlar, baya bi emeğim var şu anda bu programları şirket ofis yönetiminde herkes kullanıyor
bu programların lisansını nasıl alabilirim bana ait olduğunu kanıtlıyorum kodların için kaydedilen macrolar fln notlar var zaten kim tarafından kaydedildiği vs. bilgisi olan varsa yardımcı olursa sevinirim.

 

[cems]

Arkadaşlar merhaba,
Yaklaşık 14 yıldır bir şirkette çalışıyorum, bu süre zarfında şirkette kullanılan tüm excel programları bana aittir

Süresi ne olursa olsun, firmanın aracını kullanarak işe eve gidip gelmek o aracı ne kadar "size ait" yaparsa , firmanın makinelerinde çalışırken işin akışı için üretmiş olduğunuz edevat da aynı "size ait olma" özelliğini taşır.

Bunu değiştirecek tek şey ; işe başlarken konuyu ayrı bir başlık altına almanız ve buna dair telif hakkınız olduğunu, karşılıklı yazılı olarak beyan ve kabul etmiş olmanızdır. Bunun dışında " işin akışını kolaylaştırmak" zaten yönetimin sizden beklediği performans ve orada olmanızı mantıklı, gerekli veya geçerli kılan, karşılığında da maaş ödemeyi kabul ettiği öğedir.

Siz bunu excel ya da ingilizce ya da kimya bilginiz veya başka bir şey ile ; diğer daha basit bir deyişle size kullandırılan araca farklı bir hava filtresi ya da bir oksijen pompası takarak daha az yakıt tuketmek gibi bir fikirle gerçekleştirmiş oluyorsunuz. Yani karşılıklı çıkar ve fayda ilişkisi ile firmanın yaşam sirkülasyonunda herkesin , kendine has özelliği ile yer alması söz konusu. Bir özelliği olmayan zaten doğal seleksiyona gidecektir ki , bunun yönetim ya da çalışan farkı diye bir ayrımı yok. Yararı olmayan ortak da diğer ortaklarca çıkarılabilir ya da yararı olmayan personel de atanmış müdür taraından çıkarılabilir. Ya da üstüste zarar bildiren ekonomiye yararı olmayan firmayı da devlet iflas masasına yatırabilir. Firma bir tüzel kişidir ve kişilik hakları vardır, onu da devlet korur ve kollar, gördüğü göreceği zararın hesabını özel kişilerden sorar. Yani ekonomide "Demokles'in kılıcı " herkes için iki yana da keskindir.

Kısacası , işyeri amortismanında kayıtlı makinalarda üretilen ve mesai sonunda ofiste bırakılıp gidilen , ertesi gün de yeniden ele alınan hiç bir şey personele ait değildir, bunun adı " zimmet" tir . Zimmeti kullanabilir ama sahiplenemezsiniz, örneklersek masadaki kağıt delgecini cebinize koyup eve götüremezsiniz. Size ait olan ise; kendi üzerinize kayden belgesi olan iş makinelerinizde fikri , sınai veya ticari ürettikleriniz ve bir bedel karşısında herhangi bir kişi ya da firmaya ticari olarak kullandırdıklarınızdır. Lisansını almak derken ; bundan maaşınız ve sgk dışında " aynı yerden " bir de iş sözleşmenizde bulunmayan ticari bir gelir elde etme fikriniz varsa , öncelikle işyerine ait amortismanlı cihaz izlerinin sizin ürettiklerinizde olmadığından emin olarak noter kanalı ile kendi ceketiniz kadar şahsi zimmetiniz olduğunu iddia eder ve zimmetinizin telifsiz kullanıldığını kişilerin şehadeti ile değil -zira çoğu tarafsız kalacaktır veya beklemediğiniz cevaplar verecektir, - dava açtığınız bir mahkemenin atayacağı bilirkişi marifeti ile ispatlarsanız fatura ya da stopaj karşılığı mümkün. Firmanız buna karşılık bir ödeme yapmayı , bir yazılı anlaşma sonucunda kabul edebilir ve fatura kesemeyeceğinizden stopaj yolu ile vergisini de ödeyebilir ya da kabul etmeyebilir ve şimdiye kadar size gösterilen ayrıcalıklara son verip bir lisanslı geniş kapsamlı program alıp bütün eserlerinizi de çöpe atabilir,size de 14 yılın ardından teşekkür edip kapıya kadar eşlik edebilir.

Çünki telif isteyeceğiniz -her bir yazılım için - ticari piyasada örneği yoksa yine bilirkişinin tavsiye edeceği (sizin biçeceğiniz değerin önemi yok) telif değeri + 50 katı ceza değeridir ve siz bir de 14 yıldan söz ediyorsunuz. Yok ben davadan vazgeçtim derseniz de adaleti gereksiz meşgul etmenin cezaları ve masrafları ile karşı karşıya kalırsınız. Microsoft'un firmalara lisanssız platform ve office programları için açtığı BSA davaları ile sizin davanız arasında fark olmayacaktır ,kişiye firmaya özel kanun yok. Ancak hakim takdiri var, o da "sebepsiz zenginleşme"ye dair kanunların sınırına kadardır. Firma neden bunları kullanmaya devam edip davaya mesnet teşkil etsin ki?

Zaten 4 Mayıs 2017 Perşembe günü (olasılıkla mesai yerinizde) saat 14:51 de soru sorup yapamadığınızı beyan etmişseniz ve bu bilgi karşı tarafın eline geçer de sizin özel bir eğitim aldığınız bir becerinize dayalı özgün fikri olarak geliştirdiğiniz genelgeçer ve heryerde kullanılabilir yeni bir eser değil o anki işyeri konunuzla kısıtlı bir derleme yapabileeğinize dair kanıt olarak sunulursa hakim de böyle olduğuna karar verebilir. Derlemeler yüzde doksan çalışılan firmanın tabiatına göredir ve başka firmada işe yaramaz, olasılıkla gerek de duyulmaz. Derlemeler program olmadığından fikri ya da ticari değeri olmaz,zira size ait olmayan ama ücretsiz verilmiş yazılım parçalarından oluşur, siz de bu ücretsiz edindiğiniz mülkü bir şekilde amaca uygun derlersiniz. Yani bir malzeme alıp bundan oradakilerin kullanacağı masa ya da sandalye üretmiş olursunuz, bunun faydalılığı olur ama yeni bir yanı olmaz.

Tabii bu durumda tabana düşen "size ihtiyacı" her gün hissederek firmada devam etmek ya da " istifa " yolu ile gitmek gibi bir ikilemi çözmek zorunda kalmak da var. Ya da kendleri , 17ci maddeye istinaden " ihtiyaç kalmaması" klozu ya da olaya dayandırarak " işverenin haklı olduğu sebepler"den "güven" ile ilgili bir madde ile işten çıkarabilir. İkisinde de kıdem alamazsınız.

Kodlarla oynayıp dosyalara , işe , işlem sonuçlarına zarar vermek , uyuyan kod bırakmak, kendini imha etmesini sağlamak, siz olmadığınızda çalışmasını imkansızlaştırmak vb yollarını hiç düşünmeyin zira firma farkına vardığında haklı duruma geçer ve size ticari suikast , sabotaj, şantaj , tehdit , oluşan iş ve gelir kaybına karşı tazminat gibi başlıklarla dava açarsa siz bunu doğrulayacak bilirkişi raporunun altından kalkamazsınız. Bunu da firmanın bir aracının sizin isteğiniz dışınızda kullanılmasını engellemek için habersiz olarak fren yağını boşaltarak bırakmak olarak örnekleyin .

Bu cevap aynı zamanda arasıra "böyle bir şeyi nasıl yaparım" olarak gelen sorular için, direk ve sadece size değil .

Evdeki bulgur ile Dimyat'taki pirinç misali ...İyi düşünün ...

 

[myhamuda]

Süresi ne olursa olsun,

Peki ya ben bu programları evimde kendi satın aldığım pc de ve kendi satın aldığım windows'ta ve kendi satın aldığım office programı ile yapıp mesai dışında bunlara zaman ayırdıysam ne yapacağız?

 

[cems]

Peki ya ben bu programları evimde kendi satın aldığım pc de ve kendi satın aldığım windows'ta ve kendi satın aldığım office programı ile yapıp mesai dışında bunlara zaman ayırdıysam ne yapacağız?

Firma cihazlarına programın bakım ve modifikasyon yıl sayısını da belirten bir sözleşme yaparak yükleyecek , stopaj yolu ile de vergisini ödeyeceksiniz. Vergisi ödenmemiş bir satma ya da alma sözleşmesi "yok hükmünde" sayılır. Bu durumda bahis konusu derleme ya da program , olduğu yerin mülküdür.

Ayrıca , programa ait kilit ve şifrelerin listesini de programa dair sözleşmede teslim edeceksiniz. Sattım ve ayrıldım gittim olmuyor, bakım taleplerini takip süreniz o firmadan ayrılsanız da sözleşme süreniz kadar devam eder. Uymazsanız da icra'ya verilerek tazyik edilebilir. Bu dönemde firma program ile ilgili zarara uğradığını iddia ederse ( bir hata düzeltilmediği için ya da uyuyan kodun patlaması vs ile ) , yine bilirkişi kararı ile buna dair tazminat hakkı saklıdır.

Mesai dışı diye bir kavram da müphem bir kavramdır , sgk kanunlarına göre işyeri mesai saati sonrası ve haftasonu için de size "dinlenmeniz için" günlük maaş ödüyor.Bu nedenle maaş hesapları standart 30 gün üzerinden hesaplanır. Yok bizde 24 gün üzerinden derseniz o zaman firmanın ödemediği ve iş sözleşmenize göre size ait bırakılan boş zamanda istediğinizi yapabilirsiniz. Biliyorsunuz sgk kanunları mücbir kanundur, esnetilemez.

Bu , firmanın iddia edeceği ve sizin de cevap veremeyeceğiniz başka bir noktadır. Yani adamların ödediği hatta ödemediği dinlenme günlerinde aynı firmaya bedeli ile satılan bir şey imal etmeniz etik değildir.

 

[myhamuda]

Firma cihazlarına programın bakım ve modifikasyon yıl sayısını da belirten bir sözleşme yaparak yükleyecek , stopaj yolu ile de vergisini ödeyeceksiniz. Ayrıca , programa ait kilit ve şifrelerin listesini de programa dair sözleşmede teslim edeceksiniz. Sattım ve ayrıldım gittim olmuyor, talepleri takip süreniz o firmadan ayrılsanız da sözleşme kadar devam eder.

Mesai dışı diye bir kavram da müphem bir kavramdır , işyeri mesai saati sonrası ve haftasonu için de size "dinlenmeniz için" günlük maaş ödüyor. Biliyorsunuz , maaş hesapları standart 30 gün üzerinden hesaplanır. Yok bizde 24 gün üzerinden derseniz o zaman firmanın ödemediği ve iş sözleşmenize göre size ait bırakılan boş zamanda istediğinizi yapabilirsiniz.

Bu , firmanın iddia edeceği ve sizin de cevap veremeyeceğiniz başka bir noktadır. Yani adamların ödediği dinlenme günlerinde aynı firmaya bedeli ile satılan bir şey imal etmeniz etik değildir.

Sıkıntı da o zaten üstad, bana ödemesi gereken bir çok şeyi ödemediler ödemiyorlar ayrıca.
(not: bununla ilgili sözleşme fln da yok bu arada yeni bir sözleşme yapılması gerekiyor.)

 

[cems]

Sıkıntı da o zaten üstad, bana ödemesi gereken bir çok şeyi ödemediler ödemiyorlar ayrıca.
(not: bununla ilgili sözleşme fln da yok bu arada yeni bir sözleşme yapılması gerekiyor.)

Ciddi ve gergin bir kavşakta olduğunuz açık , ancak neyi ödemeliler neyi ödemek zorunda değiller ya da nasıl bir yeni başlangıç ile masaya oturacağınız veya ne şartlar ile ayrılacağınız konusu artık telif ücretini ödemeyi kabul edeceğiniz, fiilen iki tarafın da ortasına oturacak bir hak savunucu ile belirleyebilirsiniz . Buraya kadar vermeye çalıştığım bilgiler soğuk da olsa mantığı budur demek içindi . Konunuza tam oturmayabilir, beklentinize az ya da çok ters düşebilir ama , çarpma olasılığınız olan genel köşebaşları bunlardır. Oyun kuralına göre oynanır , duygulara göre değil.

Dikkat ederseniz "Avukat" demedim , zira bilişim konusunda uzmanlaşmış çok avukat yok, olanın da sorma ya da savunma telif ücreti yüksek . Şu imece usulü ile telif beklemeden yardım ilkesi üzerine inşa edilmiş sitenin kurucuları ve yönetimindekiler bile yılların avukatından daha fazla şey biliyor olabilir, zira doğal olarak bilişimi izliyorlardır, dolayısı ile bilirkişi adayıdırlar . Üyelerin derlediği kodlar ile ne yapacağı site ya da yönetimini , marketten aldığınız yoğurdu ne yapacağınızın satıcıyı ilgilendirmesi kadar ilgilendirir ya da bağlar , yaptığınızın (yani ayran yapmak ya da mantı üzerine koymak, veyahut; ayranı mantı'ya boca edip yenirlikten çıkarmak gibi..) nedeni ve sorumluluğu size aittir. Bu da siteye üye olurken thick ile imzaladığınız ama genelde okumadığınız yerde yazıyor. Dolayısı ile köşebaşları tanınmıyor , burası ya da benzer sitelerden alınan yardım ya da kodlar için referans veya defans , o parça kodlarla üretilen üzerinde de bir hak oluştuğu sanılıyor. İstediğinizi çalıştıran kod ile ne yapacağınız kimsenin soracağı bir şey değil, dijital imzalı üyelik sözleşmenize göre onlar kodu verir geçerler, ne üretildiğinden veya amacınızdan , onu korumak ve kollamak anlamında sorumlu değiller, bir davada arkanızda taraf olmazlar, çünki site üyeliğiniz aynı anda teb'aa (gruplanmış halk) ve maiyetlik (Anakurallar altında birlikteliği kabul) kesbeder ve bilirkişilikten ya da duruşmadan vareste koşulu olduğundan adliyeye bile gelmelerine gerek yoktur.

Daha fazla yardım için belki www.hukuki.net iyi bir adres olabilir ya da kendiniz bizzat www.yargıtay.gov.tr veya http://emsal.yargitay.gov.tr/BilgiBankasiIstemciWeb/ üzerinden kendi durumunuza yakın içtihat kararı araştırabilirsiniz. Biliyorsunuz içtihadı olan dava emsale bağlanacaktır.

Hülasâ ; 14 yıldan bugüne kadar serbest teslim ettiğiniz bir şeyler için umudunuzu zayıf tutun ya da önerim o ki ; bundan sonrası için başka bir barış formatı taraftarı olmanız , zira 14 yıl az bir süre değil , yeni bir 14 yıl için de biraz geç olmuş gibi ... Zira kimse size zorla vazifenizdir diyerek program yazdırmıyordur ... Siz de ödenmiş saatlerinizde dinlenirsiniz , olur biter ... Zira mesnetsiz olarak ödenmiş saatlerinizde gelir elde edeceğiniz faaliyetler mücbir de dediğimiz sgk kanununa göre suçtur ve cezaya müstenit tutulur. Yine de hak talep etmekte ısrar ederseniz ; hakimin ilk sorusu " adınız soyadınız " ikinci sorusu " mesleğiniz " dir, bundan sonra iddianıza geçer ki , eğer " yazılımcıyım " demedi iseniz iddia ile kifayet arasında bir tutarsızlığına düşersiniz ve kanaatin yüzde 50 sini daha başta kaybedersiniz . "Şu firmada falan konuda filan rütbede filanca zamandır çalışıyorum " derseniz de iddianız ile ters düşersiniz, zira dosyaya mecburen konan belirsiz zamanlı iş sözleşmenize göre - çay yapıp dağıtmanın da olmadığı ama yaparsanız da sorun edilmeyeceği gibi bu da - vazifeniz değildir. Konuda özel bir eğitiminiz olduğunu da diploma ya da sertifika ile ispatlayamazsanız kalan yüzde 50 kanaat de aleyhinize döner,zira ortaya konan bir derleme, yapılan da faydalı hobi uğraşından öte gidemez ve değeri konusunu daha önce de geçtik .

Konunun sertliği ; aynı kanunla ama eğer işvereni devlet kurumu olarak düşünürseniz daha net anlaşılabilir.

Çok sevimli görünmese de umarım çok yönlü ve genelgeçer bir cevap olmuştur. Daha önce de dediğim gibi bu kadar uzatmanın sebebi sitede ya da dışında bu açılardan suya sabuna direk değen pek fazla yazı olmaması, sadece siz değil ama arasıra " bunu nasıl yaparım " şeklinde soranlara da yönelik. Soranın , zimmeti dışında bir dosyaya müdahalesine yardım etmek yani şifre kırmak vs soruları en azından bu sitenin korunan etiği ile cevap alamıyor. Hatta bu yazışma sürerken 2 tane benzer ima içererek süren soruyu da farkettim , tek denecek şey bu işlerin bumerang'a dönebileceği...

http://internet.btk.gov.tr/bilisim-hukuku-ve-bilisim-sucu-detay-58.html

 

[myhamuda]

Ciddi ve gergin bir kavşakta olduğunuz açık[/url]

İlginizden dolayı teşekkür ederim, çok önemli görüşleriniz için de ayrıca.

 

[cems]

Umarım herşey hakkınızın en azından gönül ile verildiği bir barış yöntemi ile sonuçlanır.